Avustralya yerlisi David Dungay Jr, beş polis memuru tarafından gözaltına alınırken yere yatırılmış bir şekildeyken hayatını kaybetti. 2015 Aralık ayında meydana gelen olayla geçen ay ABD’nin Minneapolis şehrinde George Floyd’un başına gelenler ilginç bir şekilde benzerlik gösteriyor.
Sokak kamerası görüntülerinde Dungay’ın 12 defa, “Nefes alamıyorum” dediği duyuluyor. David Dungay Jr’ın yeğeni Paul Francis, Avustralya yerlileri ve Tores Korfezi Adalıların yaşadıkları ile ABD’de, Afrikalı Amerikalıların yaşadıkları arasındaki benzerliklerin George Floyd’un başına gelenlerle tekrar gündeme geldiğini söylüyor.
“ABD’de George Floyd adına adalet için sokaklarda olan herkese bir birlik mesajı göndermek istiyorum. George Floyd’un ailesinin yanındayım ve onlara, acılarını hissetiğimi söylemek istiyorum” diye konuştu.

David Dungay's cousin Lizzie Jarrett and his mother Leetona Dungay and nephew Paul Silva outside the Lidcombe Coroner's Court in Sydney. Source: AAP
İnternette paylaştığı bir makalede, Paul Francis söyle yazdı: “Adalet için ABD sokaklarına dökülenleri görmek inanılmaz. Polisin yaptıklarının cezasını çekmesini sağlayacak tek güç onlar. Her geçen gün daha fazla insan siyahilere ve İlk Ulus insanlarına yönelik yapılan adaletsizliklerin farkına varıyor,”
George Floyd’un başına gelenlerin birçok kişiyi etkilediğini ancak kendisi için, amcasının başına gelenlerle benzerliklerin şoke ettiğini belirtti.
“George Floyd’un öldürüldüğü görüntüyü gördüğüm anda, durdurmam gerekti. Beni bir anda, amcamın öldüğü görüntüyü ilk gördüğüm ana götürdü. İki adam da ‘konumsal nefes kesilmesi’nden öldü. Polis memurları veya hapishane görevlileri kişiyi yüzüstü büyük baskı kullanarak zaptetmeye çalışınca olur.”
İki adamında defalarca nefes alamadıklarını söylediklerini ve hayatta kalabilmek için yalvardıklarını belirten Francis, uzun süre boyunca çok sayıda polis memurunun yalvarmalara kulaklarını tıkadıklarını söyledi.
‘Mücadelemiz ortak’
Avustralya’da sosyal media kullanıcıları da George Floyd’un öldürülmesine yönelik tepkilerini dile getiriyor. Özellikle de Avuıstralya yerli hakları savunucuları, gözaltında meydana gelen Aborijin ve Tores Körfezi Adalıların ölümleri ile ABD’deki Afrikalı Amerikalıların ölümleri arasındaki benzerliklerin altını çiziyor.
Gazeteci Amy McGuire, blogunda paylaştığı yazıda, Avustralya yerlisi kadın Joyce Clarke ve 19 yaşındaki Kumanjayi Walker’ın ölümleri sonrası polis memurlarının cinayetle suçlandığını ancak basının bu iki olayı da pek derinlemesine haber yapmadığını belirtti.

Protesters during the Black Deaths in Custody Protest at Town Hall in Sydney on Saturday in 2018. Source: AAP
“İki yerli toplumun da anında ölümler için protestolar yapmasına ragmen, Clarke ve Walker’ın ölümleri Avustralyalılar arasında benzer bir öfkeye neden olmadı” diye yazanMcGuire, “Mücadelemiz ortak ve birbirine geçmiş” dedi.
“Aborijin halkı için her ölüm, her yara, her üzgün anne hatırlanır. Bunlar sayıdan ibaret değil. Hatırlıyoruz ve izliyoruz ve ulusal sessizlik karşısında protesto ediyoruz. ABD’de açığa dökülen öfkeye tanık olurken, burada topluma yönelik soykırım ve Siyahi bedenlerin bertaraf edilmesi üzerine inşa edilen adaletsizliği hiçbir zaman unutamayız”
David Dungay Jr’ın ailesini temsil eden avukat George Newhouse ise, paylaştığı Twitter mesajında, bir grup hapishane görevlisinin müvekkilinin üzerindeki yere bastırırken görülen görüntüsü ile George Floyd’un görüntüsünü paylaştı.
Psikolojik destke isteyen okuyucular, yedi gün 24 saat internet veya 13 11 14’ten Lifeline’a ulaşabilir. Yardım alabileceğiniz diğer hizmetler: 1300 659 467’den İntihar Geri Arama Hizmeti, Beyond Blue ve 1800 55 1800’tan Kids Helpline (5 ile 25 yaş arasındakiler için)