Avustralya medyası basın özgürlüğü için “karardı”

Avustralya’da yayınlanan bütün gazeteler, ülkede basın özgürlüğünün tehdit altında bulunduğu gerekçesiyle bugün birinci sayfalarındaki yazıları karartarak yayınladı.

Australia’s Right to Know coalition campaign

Avustralya gazeteleri, 21 Ekim'de sansürlü çıktı. Source: Yahoo news

Avustralya’nın bütün gazete ve haber siteleri bugün (Pazartesi) basın özgürlüğünü tehdit eden uygulamalara karşı birinci sayfalarını karartarak yayınlandı.

Aralarında SBS, ABC, Nine, News Corp Australia ve The Guardian’ın da bulunduğu medya kuruluşları, hükümetlerin son 20 yılda çıkardığı yasaların, medyanın “dördüncü kuvvet” olma ve hükümet ve güçlü kişi ve kurumlardan hesap sorabilme gücünü elinden aldığını öne sürüyor.

Geçen Cuma günü Federal Parlamentoda basın özgürlüğünü inceleyen komisyona ifade veren medya patronları ve gazeteciler, ulusal güvenlik ve istihbarat yasalarının gazetecilerin işlerini yapmalarını imkansız kıldığını, yolsuzluk ve usülsüzlükler konusunda basına haber sızdırmak isteyen kamu görevlilerini de korkuttuğunu söyledi.
Avustralya tarihinde ilk kez rastlanan toplu karartma, SBS’in de dahil olduğu basın kuruluşları tarafından oluşturulan Australia's Right to Know Koalisyonu tarafından gerçekleştirildi. Basın kuruluşları koalisyonu, “hükümetlerin kamuoyuna bilgi ulaşmasını önlemek için yasalarda yaptığı değişikliklerle basın özgürlüğünü kemirdiğini” öne sürüyor.

Pazartesi günü birinci sayfalarda yayınlanan karartılmış sansürlü bölümler, eğer durum değişmezse ilerde basının ne hale geleceğini temsil ediyor.

Australia's Right to Know Koalisyonu’ndan yapılan açıklamada, "Avustralya’nın önde gelen medya kurumları, tarihte ilk kez bir araya gelerek Avustralyalıların hayatlarını etkileyecek haber alma hakkına yönelik artan tehdide karşı harekete geçtiler” denildi.
Right to Know campaign at SBS Melbourne office
Right to Know campaign at SBS Melbourne office, 21 Oct 2019 Source: SBS
Avustralya’da basın özgürlüğü tartışması, Haziran ayında Federal Polisin News Corp’ta çalışan gazeteci Annika Smethurst’un evine ve ertesi gün de Sydney ABC binasına yaptığı baskınlarla gündeme geldi.

Smethurst’un evi, kendisine haber sızdıran bir kamu görevlisinin, ABC ise Avustralya askerlerinin yurt dışı görevlerde işlediği savaş suçlarıyla ilgili bir haberdeki bilgileri sızdıran kişinin belirlenmesi amacıyla basıldı.

Baskınların hedefi olan ve kaynaklarını açıklamayı reddeden gazeteciler hakkında dava açılıp açılmayacağı hala belli değil.

Baskınlardan sonra açıklama yapan Başbakan Scott Morrison, basın  özgürlüğünü sağlamakta kararlı olduklarını, baskınlara konu olan soruşturmalardan hükümetin haberi olmadığını söyledi.

Avustralya Gazeteciler Sendikası Genel Müdürü Paul Murphy ise, son 20 yılda yasalarda yapılan değişikliklerle gerçeğin ortaya çıkarılmasını sağlayan bilgi sızdıranlara ve gazetecilere karşı bir ‘dalga’ oluştuğunu ileri sürdü.

Murphy, “Üyelerimiz baskınlardan bu yana kaynaklarının kendilerine bilgi vermekten çekindiğini, kapalı kapılar ardında olanları takip edemediklerini söylüyor. Bu baskınlar bilgi sızdıranları susturmaya yönelik önemli bir mesaj işlevi görmüştür” dedi.

SBS News’e konuşan University of Melbourne's Centre for Advancing Journalism’den Denis Muller,  Yeni Zelanda, ABD, İngitere ve Kanada ile karşılaştırıldığında, Avustralya istihbarat ve ulusal güvenlik yasalarının “en baskıcı” yasalar olduğunu söyledi. Avustralya’da ayrıca ifade özgürlüğünü garanti eden herhangi bir yasa da bulunmuyor.

ABC Genel Müdürü David Anderson, Avustralya’nın gizlilik bakımından dünyanın en önde gelen demokrasisi olma tehlikesi bulunduğunu kaydetti.

Anderson, “Kimse yasaların üzerinde değildir, ancak bizim demokrasimizde, kamu yararına hareket eden kişilerin korunmaması, bir şeylerin olduğunu gösteriyor” dedi.

Bir devlet kuruluşu olan ABC de, Australia's Right to Know Koalisyonu’nun bir parçası.

Yeni kampanyayı yürüten Australia's Right to Know Koalisyonu 2007 yılında kuruldu. Koalisyonun yaptığı araştırmaya göre halkın yüzde 87’si demokrasinin şeffaf olması gerektiğine inanıyor. Ankete katılanların sadece yüzde 37’si şeffaf bir demokraside yaşadığına inandığını söyledi.

Ankete katılan bin kişiden yüzde 35’i, hükümetin bilmeye hakkı oldukları bilgileri kendilerine sağladığına inanıyor.

Dr Duller, “Bilgi toplumdan saklanıyor. Bilginin kamuya ulaşması kamu çıkarınadır. Yasa dışı bilgi sızdırma davalarının hepsi kamu çıkarıyla ilgili davalardır. Sızdırılan bilgiler toplumdan saklanırsa, seçmen, seçimlerde yeterince bilgi sahibi olmadan oy kullanacak” dedi.  

Additional words: Stephanie Corsetti


Share

Published

Updated

By Maani Truu, Biwa Kwan, Ismail Kayhan

Share this with family and friends


Follow SBS Turkish

Download our apps
SBS Audio
SBS On Demand

Listen to our podcasts
Independent news and stories connecting you to life in Australia and Turkish-speaking Australians.
Understand the quirky parts of Aussie life.
Get the latest with our exclusive in-language podcasts on your favourite podcast apps.

Watch on SBS
Turkish News

Turkish News

Watch in onDemand