Öne Çıkanlar
- Donald Trump’ın seçim yenilgisini kabul etmemesinin son derece tehlikeli bir teamül oluşturduğu belirtiliyor.
- Avustralya’da 1996’daki Port Arthur katliamı sonrası uygulamaya geçen katı silah yasalarının önemi vurgulanıyor.
- Uzmanlara göre aşırıcılığa karşı en iyi önlem demokratik kurumları korumaktan geçiyor.
To The Extreme serisinin bu bölümünde 6 Ocak 2021’de ABD’nin başkentinde meydana gelen isyan hareketini ve 2019’daki Christchuch saldırısı üzerinden aşırı sağın oluşturduğu riske bakıyoruz.
Aşırı sağla bağlantılı aşırıcı eylemler ve tehditlerin küresel çapta yayılmasına bulaşıcı bir hastalık olarak bakılıyor. Her hastalık gibi uzmanlar nereden geldiğine, coğrafi yayılmasına ve kimin bu hastalığa karşı daha riskte olduğuna bakıyor. Ayrıca aşırıcı eylemlerin nereye odaklandığı ve nasıl yayıldığı inceleniyor.
2021 ABD tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir olayla hatırlanacak. 6 Ocak’ta bir demokraside görülmüş en büyük aşırı sağcı protesto gerçekleşti. ABD’nin Temsilciler Meclisi ve Senatosu’nun bulunduğu The Capital binasını basan aşırı sağcı gruplar, Başkan Donald Turmp’ın kaybettiği 2020 seçimlerinin sonuçlarının onaylanmasını engellemeye çalıştı.
6 Ocak’taki çatışmalarda öne çıkan Proud Boys ve The Base adlı gruplar Yeni Zelanda tarafından geçenlerde terörist grup olarak ilan edildi. Kanada gecen yıl Proud boysun terörist olarak kabul edildiğini açıkladı.
The Base ise Britanya, Kanada ve Avustralya tarafından terörist grup ilan edilmişti.
ABD’de Dışişleri Bakanlığı sadece yabancı örgütler terörist ilan edilebiliyor.
TO THE EXTREME

Aşırı gruplar krizi fırsata çeviriyor




