BİR AİLE İÇİ ŞİDDET MAĞDURUNUN GÖZÜNDEN KORUMA SİSTEMİNİN EKSİKLERİ
- Polisten yardım istediğimizde, emniyet kuvvetleri korkumuzu anlamıyor, inanmıyor.
- Aile içi şiddetten korumak üzere verilen alarm cihazı, mağdurlara ancak iş işten geçtikten sonra veriliyor.
- Yardım servislerine her gidişimizde aynı olayları tekrar tekrar anlatmak zorundayız. Bu konuda devletin ortak bir veri tabanı olmaması, travmaya yol açıyor.
İzmirli bir ailenin Shepparton doğumlu kızı Lütfiye Kavcı, 3 yıl önce sokakta ayrı yaşadığı eski kocası tarafından bıçaklı saldırıya uğradı.
Daha hastanedeyken, başına gelenleri paylaşarakm diğer kadınları yüreklendirmeye, sesini yükseltmeye ve bu konuda çalışmaya karar verdi.
Kavcı bu olaydan neredeyse üç yıl sonra, kocasıyla nasıl tanıştığını, kocasının onu nasıl öldürmeye çalıştığını, nasıl hayatta kaldığını ve bu olaydan sonra hayatın nasıl göründüğünü SBS Türkçe'ye anlattı
Tam da, Aile İçi ve Cinsel Şiddet Komisyonu'nun ilk yıl raporunun açıklanmasının ardından Lütfiye Kavcı ile bir araya geldik ve bir aile içi şiddet mağduru olarak, birinci elden, koruma sisteminden beklentilerini konuştuk.
Kavcı, vatandaşları aile içi ve cinsel şiddetten korumaya yönelik sistemdeki eksikleri ve beklentilerini SBS Türkçe'ye sıraladı.
Kavcı, öncelikle aile içi şiddete uğrayan kadınların şiddetten kurtulmak için evden ayrılmak istediklerinde kiralık ev bulamadığını çünkü ev sahiplerinin kurbanlara ev vermekten kaçındığına parmak bastı.
Aynı zamanda, eskiden tam zamanlı çalışırken artık yarı zamanlı çalıştığını ve kendisi gibi aile içi şiddet mağdurlarının daha fazla maddi desteğe ihtiyaç duyduğunu ekledi.
Geleceğe umutla bakan genç kadın şu anda Victims of Crime Commissioner Danışma Kurulunda sistemin aksaklıklarıyla ilgili çalışmalara katılıyor.



