Son aylarda cinsel saldırı haberleri gündemin ana maddelerinden biri olmuş durumda. Grace Tame’in Yılın Avustralyalısı seçilmesi ve eski Liberal Parti çalışanı Brittany Higgins’in mecliste maruz kaldığını iddia ettiği saldırı, tüm dikkatleri bu konuya çekti.
Arianna Lucente bir akşam arkadaşlarıyla dışarı çıkmış. Uyandığında yakın bir arkadaşının kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu görmüş.
“Saldırı anında kaçmak ile kendini savunmak arasında bir seçim olduğu söylenir”, diyen Lucente, “Bense dondum” diye konuşuyor. Olanların yanlış olduğunu düşündüğünü ancak şok olduğu ve inanılmaz korktuğu için, kendine belki hiç kıpırdamazsam o da farkına varır ve durur, diye düşündüğünü söylüyor.
Ancak durmamış.
İç çamaşırını çekip elleriyle saldıracağı anda bağırıp ayağa kalktığını ve “Ne yapıyorsun?” diye sorduğunu söylüyor. Onun da “Özür dilerim” deyip dönüp uykuya daldığını söylüyor. “Şok ediciydi” diyor.
Bir sonraki sabah saldırganla yüzleşen Lucente, sonra da bir arkadaşını arayıp olanları anlatmış. Ancak birkaç ay sonra bir Uber sürücüsü tarafından saldırıya uğrayana kadar polise bu konuda şikâyette bulunmamış.
Lucente azınlıkta. Avustralya Sağlık Enstitüsü verilerine göre cinsel saldırıya uğrayan kadınların yüzde 87’si olanları polise bildirmiyor.
Polis ya inanmazsa?
Bond Üniversitesi’nden Hukuk Profesörü Jonathan Crowe aynı zamanda Tecavüz ve Cinsel Saldırı Araştırma ve Koruma inisiyatifinin başkanı.
Kurbanların en büyük korkusunun polisin söylediklerine inanmaması ve polisin gerekli saygıyı göstermemesi olduğunu ve bunların şikâyet sayısının az olmasının ana nedenleri olduğunu söylüyor.
Tecavüz konusunda efsaneler kapsamında genel kültürel konuların da burada devreye girdiğini söylüyor. Örneğin gerçek tecavüz veya cinsel saldırı neye benziyor. “Genel düşünceyle kurbanların tecrübeleri birebir uyuşmayabilir,” diyor.
Bunun dışında, toplum içinde bilinen bazı gerçekler de var. Şikâyet oranının düşük olması dışında suçluların cezalandırılması oranı da çok düşük. Bu yüzden de cinsel saldırı ve tecavüz kurbanı kadın ve erkeklerin kendilerine, “Sonunda saldırgana hiçbir şey olmama riskine rağmen şikâyette bulunmaya değer mi” diye sorduklarını söylüyor.
Dr Mary Iliadis Deakin Üniversitesi’nden kriminoloji uzmanı.
Cinsel saldırı mağdurlarının aldıkları hizmetlerin de durumu olumsuz yönde etkileyebildiğini söylüyor.
Değişik toplumlardan gelenlerin, İngilizce dışında bir dil konuşan göçmen toplum üyelerinin cinsel saldırılar hakkında polise şikâyette bulunmamalarının çeşitli nedenleri olabileceğini söylüyor. “Bunlar arasında saldırgandan korkmak veya mevcut aile yapısını bozmaktan çekinmek de olabilir,” diyor.
Arianna Lucente saldırganın cezalandırılması durumunda yaşayacakları düşünerek şikayet etmemeyi düşündüğünü söylüyor.
Bir endişesini anlatıyor. “Arkadaş grubumuzda ona nasıl bakılacaktı.” Olanların arkadaş grubunu nasıl etkileyeceğini düşünmüş, her şeyin iyi olmasını istiyordum, diyor. Bir yanıyla da saldırgana yaptığı hatanın farkına varması ve özür dilemesi için zaman vermek istediğini söylüyor. Ancak adamın olay konusunda, çeşitli hikayeler uydurduğunu, bir arkadaşına zarar verdiğinden dolayı üzgün olduğunu söylemekten çok, kendini korumaya çalıştığını söylüyor.
Şikâyet kayda geçince, polis suçlama için gerekli delillerin olup olmadığını araştırıyor. Dr Jonathan Crowe bu tür suçlarda zaman aşımı olmadığını ancak gecikmenin soruşturmayı zorlaştırdığını söylüyor.
Detaylar podcastımızda.
Cinsel saldırı hakkında bilgi veya yardım isteyenler 1800 737 732’den 1-800 RESPECT’i arayabilir.